Merhabalar, hepiniz
hoş geldiniz. Bugün sizlere Anadolu’nun tarihi ve Türklerin Anadolu tarihindeki
etkisi üzerine bir içerik sunmaktayım. Ayrıca bu makalemizden sonra çifte minareli medrese olan makalemizi de okursanız oldukça memnun olacağımızdan
şüpheniz olmasın.
Anadolu coğrafi
açıdan oldukça önemli bir bölgededir. Bunu şöyle açıklayalım. Anadolu iki
önemli kıta olan Avrupa ve Asya’nın tam ortasında kalan bir köprüdür. Yani
diğer bir değişle doğu ve batının arasındaki köprüdür. Dolayısıyla Anadolu’nun
birçok kez göç almasına neden olmuş ve bunun sonucu olarak da Anadolu’da
karmakarışık bir ırksal yapı oluşmuştur.
Bu yüzden Anadolu’yu
incelerken bu karışık ırk, din ve kültürden oluşan insanların birlikte
yaşayabilmesi için çok ciddi bir gereksinim olan kanunları unutmamak gerekir.
Anadolu’da Türklerden önce hükümranlık sürmüş olan Bizans İmparatorluğu
döneminde halk ağır vergilerle ezilmişi, insanlara değer verilmemiş halk adeta
soylu olarak nitelenen kesimin kölesi haline getirilmiştir.
Eğer ki bu
toprakları gezmek için bir rehbere ihtiyacınız olursa sizlere Bilal Çağatay
Erentürk’ü tavsiye ederim. Kendisine bu telefon numarasından ulaşabilirsiniz. 0533
517 98 59 Ayrıca internette Bilal Çağatay Erentürk’ü Erzurum gezisi başlığında
da görebilmeniz mümkündür.
Bu sebepten ötürü
Anadolu halkları her zaman yeni ve düzgün olarak nitelenebilecek olan bir
devlet yönetimine ihtiyaç duymuştur. Bu yüzden aslına bakarsanız Türklerin 1071
Malazgirt’le beraber Anadolu’ya girişlerinin halk tarafından bir umut kaynağı
olarak görüldüğünü söyleyebiliriz. Türklerin bu topraklarda kurmuş olduğu iki
devletten birisi olan Anadolu Selçuklu Devleti de bunun en iyi örneğidir.
Anadolu Selçuklu
döneminde devlet, halkları Bizans’ın zamanında gerektiği gibi yönetmemesine
karşılık olarak Anadolu halklarına birçok hizmette bulunmuşlardır. Uzun bir
süreden beridir ezilmekte olan Anadolu halkları da böyle bir fırsatı elbette ki
kaçıracak değillerdir. Bu sayede iki taraf arasında gayet güzel bir ilişki
ortaya çıkmıştır.
Anadolu Selçuklu Devleti zamanla
zayıflamasının ve merkezi otoritesinin çökmesinin bir sonucu olarak yıkılıncaya
kadarki süreçte Anadolu’ya birçok kervansaray, medrese, ibadethane gibi halkın
oldukça işine yarayabilecek yapılarla donatmıştır ve bir diğer değişle Anadolu
Selçuklu Devleti yıkılsa bile Türklerin bu topraklara kök salmasını sağlayacak
girişimlerde bulunmuşlardır.
Anadolu Selçuklu
Devleti yıkıldıktan sonra bir beylik olarak kurulmuş olan Osmanlılar da çok
kısa bir zaman diliminde bir imparatorluk haline gelerek bir anda çok ciddi bir
gelişmeyle büyümüşlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder