Ani Antik Kenti
Kars’tan 42 kilometre uzaklıkta olan Ocaklı Köyü’nde yer alan bir antik
şehirdir. Anadolu’nun giriş kapısında Ermeniler tarafından 10. Yüzyılda inşa
edilmiştir. Bu kent Anadolu’nun en zengin, en büyük ve etkileyici bölgesi
olarak tarihin sayfalarına kazınmıştır. Ayrıca Doğu ekspresi hakkında makalemizi de okumanızı tavsiye ederim.
Şehrin inşa emrini
Belgradlı Kral Aşot vermiştir. Yapı hem bir kale hem de bir şehir olarak
tasarlanmıştır. 11. Yüzyılda kent en iyi dönemlerini yaşamıştır. Şehir ipek
yolunun üzerine inşa edildiği için şehir bir ticaret şehridir aynı zaman da ki
ticaret şehri olmasından mütevellit ne kadar çok savaşa ve yıkıma maruz
kaldığını tahmin etmek zor olmayacaktır elbet. Ayrıca ticari önemini bir kenara
bırakırsak, kentin birçok yazıt ve kitabede “Binbir Kilise Kenti” olarak
geçmesi de şehrin dini önemini bize açıkça ifade etmektedir. Ani’de
Hristiyanlar açısından manevi öneme sahip olan Meryem Ana’ya adanmış çok büyük
bir katedral bulunmaktadır. Ayrıca Hristiyanların kutsal kitabı İncil’in ilk
dört bölümünün yazarları olan Matta, Markos, Luka ve Yuhanna’ya adanmış insan,
aslan, doğa ve kartal figürleri kiliseleri süslemektedir.
Ayrıca şunu da
belirtmek isterim ki eğer bir gün Ani’ye veya Kars’a gitmeye karar verirseniz
sizlere tavsiyem yanınızda bir rehber bulundurmanızdır. Bu sayede hem bölgeyi
çok daha iyi tanıyacak hem de en temel ihtiyaçlarınız olan yeme-içme gibi
hizmetleri bulmakta sorun yaşamayacaksınız. Rehber olarak Sayın Bilal Çağatay
Erentürk’ü tavsiye ederim. Kendisi tecrübeli bir rehber ve bir yazardır.
Kendisine Erzurum rehberi başlığı
altında da internette görmeniz mümkündür. Kendisine bu telefondan
ulaşabilirsiniz. 0533 517 98 59
Dini açıdan öneme
sahip bir bölge de Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra yaptırılan Ebu
Menuçehr Camii bölgenin İslam açısından önemini de yansıtmaktadır. Bu camii
aynı zamanda Türklerin Anadolu’ya yaptırdığı il camiidir.
Son olarak
değinilmesi gerekirken şey de Zerdüştlerin yani ateşe tapanların ilk mabedi
olan Ateşgede Zerdüştlerin açısından büyük öneme sahiptir. Bu mabet
Zerdüştlerin Anadolu’daki ilk tapınağıdır.
Bölgede yapılan
kazılardan yola çıkarak şehrin alt yapısının MÖ 900’lerde Urartuların döneminde
hazırlandığı ortaya çıkıyor. Ayrıca şehrin ismi olan Ani, Urartuların yer
tanrıçasının adından gelmekteymiş. Şehrin bulunduğu yükseltinin altı ve vadi
tabanlarındaki mağaralarsa MÖ 4500 yılından beri mezar alanı olarak
kullanılmaktaymış.
Şehrin defalarca
askeri açısından zapt edilmiş olmasına karşın, şehir her defasında yeniden
toparlanarak yeniden ayağa kalkmıştır. 1064 yılında Doğu Roma İmparatorluğu
diğer adıyla Bizans İmparatorluğunun yönetimindeki Ermenilerin idaresinde
kalmıştır. Bu tarihten sonra kronolojik sıralamayla şehre Selçuklular, Gürcüler,
Moğollar ve Osmanlılar egemen olmuştur. Şehir 16. Yüzyıla kadar önemini korumuş
olsa da zamanla gerçekleşen coğrafi keşiflerin bir sonucu olarak ipek yolunun
önemini yitirmesinin bir sonucu olarak ticari değerini yitirmiştir.
Bu önemin yitmesi
ve Osmanlının 1575 yılında Kars’ta bulunan kaleyi merkez ilan etmesinin bir
sonucu olarak şehir terk edilmiş ve ardından 16. Yüzyılın sonuna doğru kuvvetli
bir depremden sonra şehirdeki birçok yapı helak olmuştur.
Bu tarihten sonra
şehirdeki yaşam tamamen sona ermiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder