12 Haziran 2020 Cuma

Medeniyetin Beşiği Ani Antik Kenti.

   Güzel bir cuma gününden daha hepinize merhabalar. Bugün sizlere bir önceki makalemizde de belirtmiş olduğumuz “Ani Antik Kenti'nde Görülebilecek Yerler” isimli makalemizi bugün siz saygıdeğer ülkemizin saygıdeğer insanlarına sunuyorum. Bugün sizlere bu kentin tarihinden ve güzelliklerinden bahsedeceğim.

    Ani antik kenti Kars’a 42 kilometre uzaklıkta bulunan Ocak Köyü sınırlarındaki bir bölgede yer alır. Bu antik kentin bilinen en eski tarihi ilk çağ Anadolu Medeniyetlerinden olan Urartulara kadar dayanır. Elimizdeki verilere göre milattan önce 10. Yüzyılda dini, kültürel ve ticari açıdan gelişmiş bir şehir olduğunu biliyoruz.

   Ani Antik Kenti ipek yolu güzergahının üzerinde bulunduğu için orta çağda çok önemli bir ticaret şehri yolunu üstleniyordu. Ani Antik Kenti yerleşim ve savunmaya çok elverişli olduğundan mütevellit tarih boyunca birçok topluluk tarafından işgale uğramıştır. Bunun bir sonucu olarak bu bölgeye yerleşen farklı toplulukların kültürlerinin buraya taşınmasıyla Ani Antik Kenti bir kültür merkezi haline de gelmiştir.

   10 Yüzyılda Ermeniler tarafından ele geçirilen şehir Ermeni Kralı Bagratlı Kral Aşrot’un emri doğrultusunda Ani Antik Kenti dönemin Ermeni Krallığının başkenti ilan edilmiştir. İşin ilginç yanı bir inanışa göre bu Ermeni Krallığının soyunun aslında Yahudilere dayandığı söylenir. Fakat bununla ilgili elimizde kesin bir kanıt yok. 

   Ani Antik Kentinin bir diğer özelliğiyse mabetler şehri olarak da anılmasıdır ki bunun sebebi şehrin farklı ırklar ve dolayısıyla kültürlere ev sahipliği yapmasıdır. Bu farklı ırkları ait mabetlerin bazıları zamanla savaşın getirdiği yıkımın bir sonucu olarak günümüze ulaşamamış olsa da bazıları hala günümüzde bütünlüğünü korumaktadır. Şu an ki verilere göre bölgede Anadolu’nun ilk Zerdüşt yani ateşperestlerin ilk mabetleri olan Ateşgede Tapınağı, Türklerin 1071 Malazgrit Zaferi’nden sonra 1071’de Türklerin Anadolu’da yaptıkları cami olan Ebul Manuçehr Cami’si, güzel örneklerdendir. Özellikle Ermeni ve Bizans hükümdarlığındaki dönemde şehre çok sayıda klişe inşa edilmiştir ki bu sayı o kadar fazladır ki şehir o dönemin Hristiyanları tarafından Binbir Kilise Kenti olarak da anılmıştır.

   En büyük katedral Meryem Ana’ya adanmış olup kilisenin mimarisindeki aslan, doğa, kartal figürleri ilk bakışta göze çarpmaktadır. Bu mabetlerin en güzel yanıysa mimari açıdan her biri farklı kültürlere ait olmalarına rağmen birçok topluluk bir arada yaşadığı için bu kültürler arasındaki etkileşimin izlerini de mimaride görebiliyoruz.

   Bu katedral aslında çok yakından bildiğimiz Fethiye Cami’sinin ta kendisidir. Şehrin Ermeni krallığı tarafından ele geçirilmesinden sonra Ermeni Kralı Bagratlı Aşrot’un emriyle inşasına başlanan kilise Kral Aşrot’un ölümüyle eşi Kraliçe Katranide tarafından milattan önce 1010 yılında tamamlanmıştır. Ani Antik Kenti’ndeki diğer önemli kiliselerin bazıları da Abughamrents (Polatoğlu) Kilisesi, Aziz Prkich Kilisesi ve Genç Kızlar Kilisesi’dir.

   Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasından sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyetine kalan Ani Antik Kenti coğrafi keşiflerin bir sonucu olan ipek yolunun değerini yitirmesinden sonra eski ticari önemini yitirmiştir. Zamanla depremlerin ve sık sık işgale uğramasından ötürü şehir halkı zamanla başka bölgelere göç etmiştir.

   Her nereden bakarsak bakalım Ani Antik Kenti tarih boyunca birçok farklı medeniyet ve ırkın etkisinde kalmış ve zamanla gerçekten zengin bir kültürel mirasa sahip olmuştur.

   Eğer siz de bu kenti ziyaret etmeyi düşünüyorsanız sizlere şahsi tavsiyem bir Kars gezisi rehberi öncülüğünde gitmenizdir. Şahsen rehber olarak Bilal Çağatay Erentürk’ü öneririm. Kendisine bu telefondan ulaşabilirsiniz. 0533 517 98 59


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder