14 Ağustos 2020 Cuma

Anadolu'nun rehberi

 

Bir makalemizden daha herkese selamlar, bugün sizlerle beraber Anadolu’nun tarihi açıdan değerli olmasının sebeplerine, seyahatlerde tur ve gezi rehberlerinin önemlerine, toplulukların zamanla Anadolu’ya göç etmesini ve bunun sonuçlarını inceleyeceğiz. Şimdiden iyi okumalar dilemekle beraber sizlere tavsiyem bu makaleden sonra ani antik kenti'nde görülebilecek yerler makalemi de okumanızdır, bu sayede bana destek olabilirsiniz.

Öncelikle şunun bilmekte yarar var ki Anadolu’nun değerli olmasının en başlıca sebebi coğrafi konumudur. Batıda Avrupa, doğuda Asya, güneyde de Ortadoğu ile üç kıtaya komşu olan bu bölge oldukça merkezi bir bölge olmasından mütevellit olarak askerî açıdan da oldukça önemli bir bölgedir ki tarih boyunca çeşitli topluluklarca birçok kez işgal girişimlerine maruz kalmış olmasından bunun anlayabilirsiniz.

Bu coğrafi konumun bir özelliği de üç kıtadan sürekli olarak alınan göçlerdir. Bu üç kıtada bulunan farklı farklı toplulukların birbirinden tamamen farklı kültür, ahlak gibi yapısal özellikleri bazen bir arada yaşamaları konusunda sıkıntı çıkardığından dolayı doğal olarak yetkili makamların bu topluluklar için herkesin kabul edebileceği genel bir nizami yasa yaratmasını beklerken maalesef ki durum bunun tam tersi bir şekilde gözlerimizin önüne serilmektedir.

Ayrıca eğer ki yakın zamanda bir seyahat planınız varsa sizlere tavsiyem bunun bir gezi rehberi öncülüğünde gerçekleştirmenizdir. Hem bu sayede gezip gördüğünüz yerlerin tarihini ve önemini daha iyi anlayacak ve yine aynı zamanda geziniz sırasında rehberin tecrübesi sayesinde yeme-içme-barınma gibi temel ihtiyaçlarınızı karşılamak için saatlerce uygun bir konum aramakla da uğraşmak zorunda kalmayacaksınız. Sizlere profesyonel gezi ve tur rehberi olan Bilal Çağatay Erentürk’ü tavsiye edeceğim. Kendisine 0533 517 98 59 bu telefon numarasından ulaşmanız mümkündür. Ayrıca onun hakkında internetten daha detaylı bilgi edinmek isterseniz onu ani gezi rehberi gibi başlıklarda görmeniz mümkündür.

Özellikle Bizans İmparatorluğu’nun bu topraklarda hüküm sürdüğü dönemlerde halk maalesef ki hiç önemsenmemiş ve ağır hayat şartları altında bırakılmıştır. İşin en kötü yanıysa bazı olaylar vardır ki akıllara zarar. Örneğin Bizans İmparatorluğu’nun yaptığı Ermeni katliamı gibi.

Halk doğal olarak bu ve bunun gibi olaylar yüzünden zamanla devletten tam manasıyla nefret etmiştir. İşin ilginç yanı bu olay Türklerin Anadolu’ya girişinin toplumsal yönünü oldukça kolay kılmıştır. Sonuçta devletten hiçbir suretle iyilik göremeyen bir halk neden devleti savunsun ki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder